Ankaralıların ihtiyar delikanlısı Saraçoğlu Mahallesi'nin temelleri, 1944 yılında o dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu tarafından atılmış. Yani biz 90'lar da çocuk olan nesilden neredeyse yarım asır önce yazılmaya başlanan bir tarihin hikayesi. İçerisinde 434 tane yapının yer aldığı mahallenin yapımı iki sene sürmüş. Mimarı Paul Bonatz, Ankara'daki yapıların çoğuna imza atan diğer mimarlar gibi Alman'mış. Mimarımızın temel felsefesi "çağdaş olmak"mış, belki de bu sebeple bizim ihtiyar, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk toplu konut tasarı olmayı başarabilmiş. Geniş bahçeleri, kütüphanesi, tiyatrosu, okulu ve parklarıyla çağdaş kent anlayışının en önemli örneklerinden birisi olmayı da başarmış. Ama gel zaman git zaman bizim ihtiyar delikanlımız, her şey gibi zamana yenilmiş eski değerini kaybetmeye başlamış. Neler yaşamış? Zamanla nasıl savaşmış? Nelerle mücadele etmiş? Nasıl anılar saklamış?